KLASİK DÖNEMDE KLARNET

10_Çalışma Yüzeyi 1

Klasik Dönemde Klarnet

Klasik dönem olarak adlandırılan 18’inci yüzyılın ikinci yarısından başlaya ven Beethoven’ın öldüğü 1827′ye kadar devam eden dönemde enstrümanlarda önemli birçok yenilik gerçekleştirilmiştir. Polifon yazı tarzından tek ezgili ve armoni eşlikli Homofon yazı tarzına geçilmesi ve bu yeni üslubun yol açtığı duygusal etkiler, birçok çalgı gibi klarnetin de gelişim süreci bu dönemde hız kazanmıştır.

Bir önceki “Barok Dönemde Klarnet” makalesinde bahsi geçen “Chalumeau” isimli bir oktavlık ses bölgesine sahip, iki perdeli Barok klarneti 18’inci yüzyılda geliştirilmeye başlanmış ve bu çalışmalar sonucu o sesler ve yuvarlak bir ton için deneme yapılarak elde klarnet perde sayısı beşe çıkarılmıştı. Klarnet perde sayısının beşe çıkarılışı, klasik dönemin getirdiği en önemli yeniliktir. Ayrıca gövde üzerindeki perde yerleri yeniden düzenlenmiş ve çalgı boyu uzatılmıştır.

1770 yılında İngiltere’de, beş perdeli klarinetin ağızlık bölümü baril’den ayrılabilir duruma getirilmiştir. 1777 yılında ünlü besteci Mozart, beş perdeli klarnetin tını yönünden taşıdığı farklılığı ve zenginliği farketmiş ve bu yeni enstrüman için klarnet konçertosu ve klarnetli beşlisini bestelemiştir. 1778’e kadar beş perdeli klarnetler ilk olarak Mozart tarafından orkestrada kullanılmaya başlanmış ve Beethoven’ın senfonilerinde de ön planda yer almıştır. Bestecinin Altıncı Senfoni’si olan “Pastoral” bu çalışmalara örnektir.

Fransız klarnetçi Jean-Xavier Lefèvre 1791 senesinde klarnete, sol elin parmaklarıyla kullanılmak üzere “Do Diyez” ve “Sol Diyez” perdelerini eklemiş ve böylece klarnet yedi perdeli olmuştur. Klasik dönemde klarnette yaşanan başka bir gelişme de entonasyon sorununun giderilmesi amacıyla 1792 yılında perde sayısının sekize çıkartılması olmuştur.

Alman besteci Carl Maria Von Weber’in solo klarinet için yazdığı eserler, Baermann tarafından sekiz perdeli klarnet ile çalınmıştır. Fakat seslerdeki eşitsizlik nedeniyle alt register’daki hızlı geçitlerde entonasyon bozuklukları ortaya çıkmış ve sekiz perdeli klarnetin çalınması zor bir hal almıştır. Böylece bu yeni klarnet ancak 20 yıl boyunca kullanılabilmiştir.

1803 yılında Smith, 15 mm. uzunluğunda, boru şeklinde ve geniş tona sahip oniki perdeli klarnet tasarlamış ve klarnet üst gövdesinin arkasına sol elin baş parmağı ile kullanılabilen bir ses deliği açılmıştır. Bu ses deliğinin hemen üzerine eklenen perde “Si Bemol” sesinin daha kolay çıkmasını sağlamıştır. Ayrıca gövdenin yan tarafına trillerin daha kolay ve hızlı yapılmasına olanak veren “La, Si ve Do” perdeleri de eklenmiştir.

Klarnet üzerinde yapılan her geliştirme bu dönemde başka bir sorun ortaya çıkmasına neden olmuştur. Eklenen yeni perdelere rağmen, oniki perdeli klarnet ile istenen tınıların elde edilmesinde karşı karşıya kalınan güçlükler devam etmiştir. Bu süreç sonrasında klarnet virtüözü Ivan Müller klarinet çalma tekniğine kolaylık getiren perde sistemini bulmuştur.

Mülleri 1806-1812 yılları arasında yaşanan dönemde yaygın olarak kullanılan altı perdeli klarneti geliştirmek için çalışmalar yapmış ve çalgı perdelerine dolgunluk vermek için daha önceleri kullanılmış olan yün benzeri yumuşak maddeler yerine esnek, bükülebilir ve kabuğu soyulabilen keçe benzeri materyalleri kullanmıştır. Böylece perde pad’leri yenilenmiştir.

Perde pad’lerinin yenilenmesinden sonra Ivan Müller, 1812 yılında onüç perdeli klarnet üzerine çalışmaya başlamış ve çalgıya “Fa/Do, Si/Fa, Si/Fa , Re/La“ perdelerini ekleyerek altı olan perde sayısını onüçe çıkartmıştır. Bu yeni sistem klarnet ile farklı perdeye farklı parmakla çalma tekniklerinin kullanılması, klarnetteki çalma güçlüklerini azaltmıştır.

1820 yılı dolaylarında geliştirilmiş bu yeni klarnet, Friedrich Berr ve J. B. Gambaro gibi tanınmış virtüözler tarafından da kullanılmış ve böylece yaygınlık ve tanınırlık kazanmaya başlamıştır.

Alman klarnet sistemine benzetilen çalgıda, dilin alt dudağa değmeden doğrudan doğruya kamışa dokunması yoluyla çift dil staccato yapılması kolaylaşmıştır.